Gelin Sapanca'yı Tanıyalım.

Gelin Sapanca'yı Tanıyalım.

Türkiye’de adı doğa güzelliği ile özdeşleşen Sapanca, Sakarya iline bağlı olarak, iki mega kent olan İstanbul ile Ankara’nın ortasında konumlanır. Kuzeyinde adını verdiği Sapanca Gölü, doğusunda Adapazarı, güneyinde Samanlı Dağları, batısında ise İzmit yer alır. Yüzölçümü 140 km2 olan bu güzel beldenin, denizden yüksekliği 36 m’dir. Sapanca, Sakarya’nın yüzölçümü en küçük, fakat nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçesidir.

 

Tarihçesine göz atarsak, Sapanca’nın adı bir yerleşim yeri olarak ilk M.Ö. 1200 yılında Frigyalılar’ın bölgeye gelmesiyle geçse de, gerçek anlamda M.S. 378 yılında Bitinya Krallığı tarafından kurulmuştur. M.S. 391 senesine ait Lazca bir kaynakta adı Siphonesis Lacus olarak gecer. Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi’nde ise Buanes, Sofhan ve Sofhange adlarıyla anılmıştır. Anadolu Selçukluları’nın 1075 senesinde bölgeye gelmesiyle ise Ayan ve Ayanköy adıyla anılmaya başlamıştır. Haçlı Seferleri sonrasında bölge tekrar Bizanslılar’ın hakimiyetine geçmiştir. Evliya Çelebi ,1640 yılında Erzurum seyahatine giderken, buradan geçmiş ve şu bilgileri vermiştir: Bir zamanlar İzmitli bir ihtiyar buradaki orman ve çalıları temizleyerek saban yürüttüğünden Sabancı Koca adıyla bir köy kurulur ve daha sonra bu köy Kanuni Sultan Süleyman zamanında kasaba olur. 1837 yılında II. Mahmut Dönemi’nde, Adapazarı kaza merkezi haline gelmiş, Sapanca da bucak olarak bağlanmıştır.

?

Sapanca gür ormanlar ve mis kokulu meyve bahçeleriyle doludur. Ülkemizin en yeşil yörelerindendir. Ormanlar ilçenin %65’ini kaplar ve ağaçların çoğu kayın olmak üzere gürgen, çam, köknar, kızıl ağaç, meşe, ıhlamur, kestane ve kavak gibi pek çok ağaç türü bulunur.

?

İlçe, İstanbul başta olmak üzere civar şehirlere olan yakınlığı, göl ve yeşillikler beldesi olması nedeniyle özellikle kısa süreli tatiller ve haftasonu için tercih ediliyor